Hayatta hep bir merakın arkasına takılıp öyle yürüdüm. Yaşam beni bir kalıba sokmaya çalışmadı değil. Gitmem gereken yerler, tıpkı yollardaki beyaz çizgi şeritler gibi kesin ve net bir şekilde belirtilmişti. Sapılacak her yol amaçtan yoksun bırakırdı. Oysa benim gözüm hep şu kahverengi tabelalarda oldu. Ve şimdi kendimi sınırlamadan yine bir arzumun peşinden gidiyorum. Gezip, araştırıp yazıp çizip size de anlatarak… Bana ilham verecek yerlere gitmek üzere yola çıkıyorum. Belki siz de geçersiniz değdiğim yerlerden. Bastığımız toprakların mirasını bilmeden yaşamanın “yaşamak” olmadığını düşünerek yola çıkıyorum. Benimle kahverengi tabelaların peşinden gelmeye ne dersiniz?