Bir sabah şehirlerarası tren yolculuğumun sonunda Basmane garına ulaştım. Ve çıkışta taksi beklerken gözüm çıkış kapısının çaprazındaki kahverengi tabelalara ilişti. O gün Aziz Vukolos kilisesini bir gün gitmek üzere ajandama kaydettim.
Şehrin merkezinde defalarca önünden geçip hiç görmediğim bir kahverengi levhaydı Aziz Vukolos Kilisesi. Basmane garındaki levhaları Yenişehir yönüne yaklaşık 400-500 metre takip ettiğinizde sağda levhaları göreceksiniz. Buradan sapıp yaklaşık 50 m ilerlediğinizde kilise ve basın müzesini göreceksiniz. ( Aşağıda google map konumunu paylaşıyorum, Bu arada arabayla gitmenizi tavsiye etmem çünkü içerideki sokaklar oldukça dar, araba parketmek sorun olabilir. ) Levhalar diyorum çünkü, Kilise ve Basın müzesi yan yana. Müze ve kiliseye giriş ücretsiz. Eskiden kilisenin müştemilat bina, Basın müzesi kullanılmak üzere İzmir Gazeteciler Cemiyetinin kullanımına sunulmuş. Müzenin içeriğini bir başka yazıda paylaşacağım.
Taş duvarlar içinden kiliseye girdiğinizde muntazam düzenlenmiş bahçesinin oldukça güzel görüntüsüyle karşılacaksınız. Aya Vukolos kilisesi eskiden Rum mahallesi içinde yer alıyordu. Aya Vukolos ya da bilinen diğer adıyla Aya Vukla Kilisesi, diğer adıyla Gözlü Kilise, Agios Bukolos (Voukla) ve Aziz Polikarpos’a adına yapılmış bir Rum ortodaks kilisesi. Kiliseyi bu derece önemli yapan bu azizlerin İzmir’de Hıristiyanlığı ilk yayan iki aziz olması. Aziz Vukolos, 12 Havariden biri olan Aziz Yuhanna tarafından İzmir piskoposluğuna atanmış. Aziz Vukolos da Aziz Polikarpos’u atamış.
İçinde Aziz Vukolos’un da mezarının bulunduğu bahçesiyle kilise, önemli bir din evi. Kuzey Avrupa mimarisinden esinlenmiş. Mübadele sonrası Rumların Yunanistan’a gitmelerinin ardından kilise boşalmış ve kaderine terkedilmiş. 1922 yılındaki İzmir’de ki büyük yangın sonucu ayakta kalan tek Ortodoks kilisesi olma özelliği taşıyor kilise. Yangın sonrasında uzun zaman harabe olarak kalıyor.
Aya Vukolos kilisesi, Cumhuriyetten sonra 1924 yılının şubat ayında Atatürk’ün isteği üzerine Asar-ı Atika adıyla Türkiye’nin ilk arkeoloji müzesine dönüştürülmüş. Hatta zamanında girişi 10 kuruşa hizmet vermiş. Kilisede Cumhuriyet devrimlerinden eserler, ege uygarlıklarından ürünler yıllarca sergilenmiş. Acı olan şimdi bu eserlerin nerede olduğunun bilinmemesi. 1951 yılında müze Kültürpark’a taşınmış. Ve ilerleyen dönemde Kültür Bakanlığı burasını opera çalışma salonu olarak hizmete sunmuş. Yine sonrasında depo olarak kullanılarak kilise kendi haline bırakılmış.
1960’lardan sonra bakım yapılıp kilise ayağı kaldırılmış ama asıl hayata dönüşünü 2003 yılında yapının İzmir Büyükşehir’e tahsis edilmesiyle yaşamış. 2010 yılı sonunda restorasyon çalışmaları tamamlanarak, uzun süredir harabe halde kalan kilise gayretli bir çalışma sonucu şimdiki halini almış. Ve sonunda Aya Vukolos Kilisesi konser, konferans, açık ve kapalı sergi vb. etkinliklerin yapılacağı bir kültür merkezi olarak faaliyete geçmiş. Öyle ki tam 92 yıl sonra ilk kez kilise de yeniden ayin yapılmış.
Kilisede restorasyon çalışmaları sonucunda boya tabakalarının altında gizli kalmış Hz. İsa figürü, Aziz Yuhanna ile melekler Mikail ve Cebrail’in temsili resimleri güz yüzüne çıkarılmış.
Kilisenin içine girdiğinizde başınızı yukarı çevirirseniz etkileyici gözüken camekan yuvarlak çatıyı göreceksiniz.
Aşağıda çektiğim diğer fotoğrafları paylaşıyorum.